28 Kasım 2015 Cumartesi
22 Kasım 2015 Pazar
Sınav Stresi
Pedegog Adem Güneş'in bu yazısını gözyaşları içinde okudum ....Çocuklarımızı eşimle hayata karşı hazırlıklı yetiştirmeye çalışan kişileriz. Ama insanın tıkandığı noktalar oluyor hep !!! Biz istemesekte içinde bulunduğumuz çark çoçuklarımızı sınavlardan geçiriyor.
25-26 Kasımda gerçekleşecek olan teog sınavında çoçuklarımıza başarılar dilerim .
TEOG yaklaşırken Acı ama yazacağım…
Telefonda sesi titrek bir anne “Hocam, çaresizim. Allah rızası için yardım edin.” diye feryat etmişti. “Sorun nedir, ben size nasıl yardımcı olabilirim?” dediğimde, “8. sınıfa giden oğlum garip garip konuşmaya başladı, korkuyoruz.” Dedi. İçim ürperdi. “Buyurun gelin” diyerek görüşmeye davet ettim.
Dünyalar tatlısı bir genç, henüz 13-14 yaşında, ablası ile geldi. Üniversite öğrencisi ablası, “Kardeşime bir şey oldu, korkuyorum” dedi ve ağladı. “Ağlama, ben size yardımcı olmaya çalışacağım.” dedim. Genç kız odadan çıktı, kardeşi girdi. Tam karşımdaki sandalyeye oturdu. İçimde bir garip ürperti hissettim.
Bu bakışları tanıyordum. Ama yine de sordum: “Merhaba, benim adım Adem Güneş, tanışabilir miyim seninle?” Çocuk gözüme anlamsız anlamsız baktı ve “Beni neden suluyorsunuz?” dedi. İçimde bir şey koptuğunu hissettim. “Nasıl yani?” dedim… “Benim ziyaretime neden gelmedin sen!” dedi… Korktum! Hem de çok… “Adını öğrenebilir miyim canım? Nedir adın?” diye tekrar sordum. Cevap vermedi.
Çocuğun ablasını çağırdım. “İstersen kardeşini dışarıya alabilirsin. Biraz seninle konuşmak istiyorum.” Dedim. Çocuk dışarı çıktı. Genç kıza “Kardeşin ‘Beni neden suluyorsunuz?’ diye sordu. Bu ne demek?”
dedim. Genç kız elini yüzüne kapatarak ağlamaya başladı. “Kardeşim bir haftadır kendinin öldüğünü zannediyor. Mezarda çiçek sanıyor kendisini. Herkese böyle söylüyor.” Kanım dondu. Çok tatlıydı yüzü. Ne diyeceğimi bilemedim. “Peki, son zamanlarda neler yaşadı kardeşin?” diye sorduğumda içim cız etti… “Kardeşim TEOG denemelerinde bölge birincisi idi. Gece gündüz sınava hazırlanıyordu. Bir gece yanıma geldi, ‘abla korkuyorum’ dedi. Ben anlam veremedim önce. Sonra gözlerindeki korkuyu gördüm. Anneme haber verdim. Annem ‘Ne oldu oğlum?’ deyince ‘Beni neden suluyorsunuz?’ deyiverdi. Annem, ‘Oğlum ne diyorsun sen, ne sulaması!’ dese de anneme dönük ama boşluğa bakarak ‘Beni neden mezara koydunuz?’ deyince babam da uyandı, evin içinde bir garip korku oluştu. Annem hem ağlıyor hem dua ediyordu. Cin mi çarptı acaba diye düşündü annem önce, sonra korkuları iyice arttı. Babam belki uykusuzluk ve sınav kaygısından dolayı halüsinasyon gördüğünü düşündü, ‘Hadi yatalım, sabah ola hayır ola.’ dedi ama ben yatamadım…
Korku ile birkaç kez yanına gittim durdum. Sabaha karşı uyumuşum. Allah’ım bir rüya olsun gördüklerim diye sabahın ilk saatinde uyandırdım kardeşimi. Uyandığında yine o boş gözlerle baktı bana. Anlamsız bir-iki söz söyledi, benim sinirlerim iyice gerildiği için omuzundan tutup salladım, ‘Kendine gel ya, yapma, korkuyorum’ dedim ama sanki uyurgezer gibi idi, hiç etkilenmedi bile. Annemler yanımıza geldiler, annem ağlamaya başladı, babam şaşkındı.” “Doktora götürdünüz mü?” diye sordum. “Bir haftadır hastanelere gidiyoruz, psikiyatra gittik, ilaç aldık ama hiçbir şey değişmedi.” dedi. İçim çok yandı. Ne diyeceğimi şaşırdım. “Ben size yardımcı olamam ki…” diyebildim. Genç kız sordu: “Kendiliğinden geçer mi hocam, ne yapalım? Annem diyor,
‘Taşınalım İstanbul’dan. Memleketimize dönelim. Ben oğlumu okutmak falan istemiyorum. Kendim bakar büyütürüm.’ Önümüzdeki hafta da sınavı var, dershaneden öğretmenleri arıyor, onlara da bir şey diyemedik. Ne yapalım? Bize bir akıl verin n’olur!” Hiç bu kadar çaresiz kalmamıştım. “Kardeşinizin akıl zembereği boşalmış galiba” diyemedim. “Annenizi dinleyin. Alın kardeşinizi gidin buralardan.” diyebildim. Vedalaştık… O çıktı, ben kaldım sandalyede tek başıma…
Durdum biraz… Gözlerimi tavana çevirdim… Düşündüm… Sonra kendime hâkim olamadım… Ellerimi yüzüme kapattım ve hıçkırıklarla ağlamaya başladım… Bu olayın üzerinden 2 yıl geçti. Bu genç delikanlı ne hâlde bilemiyorum. Aile Konya’ya gidecekti, gitti mi onu da bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var: Ülkemizdeki sınavlara yüklenen anlam, çocukların ruh sağlığını bozuyor. Yetkililer ne yapar bilemiyorum; ama sınav tarihi yaklaşırken koca koca çocukların altlarını ıslattıklarına, panik atak olduklarına, geceleri kâbus gördüklerine, kekelemeye başladıklarına şahit oldukça benim de psikolojim bozuluyor. Yakında TEOG var. Sözüm tesir eder mi size bilemiyorum ama bunaltmayın çocuğunuzu. Bırakın şu son haftalar dinlensin, kendine gelsin.
Sınav her şey demek değil. Zira bazı kayıplar, sınavı kaybetmekten daha acı verir insana…(Adem Güneş)
Kaynak: haberyenirota.com
13 Kasım 2015 Cuma
ORKİDE HAREKETİ ANTALYA ETKİNLİĞİ
Biz kadınlar her zaman organik sağlıklı ürünler araştırırız alırız kendimize ve sevdiklerimize.Hayat bazen bir fırsat sunar bizlere ...Sevgili mucitanne Emelcim sayesinde tanıştık bizde orkide hareketi ile firma yetkilisi Bülent bey bizlere Antalya Akra Barut Otel ev sahipliğinde usta şeflerin elinden Hakan Beyin seçtiği menüyle lezzetli yemeğimiz eşliğinde bilgilendik.Helal sertifikalı ürünler.
Dijital
ejderha çağı ve 21. Yüz Yılın akılcı rekabet koşullarında, en fazla ihtiyaç
duyduğumuz yetenekler; üreticilik, sorgulama, değişim ve işbirliğidir.
Sınırların ortadan kalktığı, teknolojinin,
dolayısıyla iletişimin baş döndürdüğü ve sadece var olmanın bile insanlığa
yüklediği anlamların her geçen gün daha da ağırlaştığı günümüzde; geleceğe
odaklı düşünmek, gelecek için projeler geliştirmek ve gerçekleştirmek büyük bir
ihtiyaç haline gelmiştir.
Ancak iş hayatında amaçları gerçekleştirmeye
giden en kısa ve en doğru yol vizyonu geniş, bilinci açık ve profesyonel bir
ekiple çalışmaktan geçmekte.
Neyi nasıl yapacağını bilen, veri toplayıp
en doğru şekilde değerlendiren, girişimci ruha sahip, etkili ve aktif bir uzman
grubu, ticaretin her alanında avantaj sağlayacak, hız üstünlüğü elde edecek,
sorunları daha kolay çözecek ve mutlaka daha çok kazandıracaktır.
Orkide Hareketi, Türkiye ve geleceğimiz için yola çıktığı ilk
günden beri cesaret ve başarıyla hizmet üretmiş, BİRLİKTE KAZANMAK ilkesiyle daha çok alanda
fayda sağlamak için bütün kadroları, tecrübeli zihinsel alt yapısı ve güçlü
sistemiyle şimdiden gereken tüm hazırlıkları ortaya koymuştur.
Orkide Hareketi'nin altyapısını oluşturan paylaşma geleneği,
BİRLİKTE KAZANMAK ilkesiyle hazırlanmış strateji ve imaj çalışması ile
birleşerek halkımızın mutlu ve bağımsız yarınları için büyük bir fırsata
dönüşmektedir.
Orkide Hareketi, yenilikçi, modern, değişimci, dünya gerçeklerinin
farkında, vizyon sahibi cesur ve adaletli insanların kurduğu kazancı ve
geleceği hedefleyen büyük bir organizasyondur.
Orkide Hareketi yaklaşık 8 yıldır girişimci kadrosu, emektar ve mutlu çalışanları ile serbest
girişimciler için başarılı çalışmalar yapmıştır ve paylaşım geleneğinin
savunucusu olarak gelecekte de serbest girişimciler için başarılı hizmetler
üretmeye devam edecektir.
Orkide Hareketi, Türkiye
coğrafyasının tarihsel manada zengin ve doğası gereği yaşayan, birlikteliğin
bir çok-kültürlü medeniyet ve başarı projesidir. Bir ayağı geleceğin içinde
olan bir başarı hikayesidir.
Orkide
Hareketi geleceğe ve insan yaşamına hizmet eder. Yaşam olan
her yerde birlikte hareket vardır.
Daha güzel bir yaşam için, gelecek için bugünden adım atılmalıdır.
Orkide Hareketi Farklıdır, liderdir, derinliklidir, geleceği
hedeflemektedir, bu yüzden de hep bir adım öndedir. Bilinçli, duyarlı, kanaat
önderi tüketicinin vazgeçilmezi, birlikte yaşam üretir Çünkü Orkide Hareketi yaşam severdir. Ekonomik, ticari ve
estetik değerlere sahip oluşunun yanı sıra sosyal bir paydaştır ve herkesi
düşünür çünkü herkes içindir.
Orkide Hareketi bugünden geleceği kazanmak için en ideal
fırsattır. Gelecek ertelenemez, Geleceği
gören zihinler, düşleri gerçeğe dönüştürme yeteneğine sahiptir. Fırsatları doğru yer ve zamanda
değerlendirenler, geleceğin mühendisleri olacaktır.
Bugün, düşünmek için değil, yaşamak içindir.
Gelecek bugünden başlar.
ORKİDE HAREKETİ
www.orkidehareketi.net
0850 450 51 51
Gelecek bugünden başlar.
ORKİDE HAREKETİ
www.orkidehareketi.net
0850 450 51 51
Sevgili Bülent bey bizlere çok güzel hediyeler hazırlatmış , herşey için çok teşekkür ederim Hakan bey ve Emel hanıma .Nice güzel etkinliklerimiz olur inşallah birlikte...
11 Kasım 2015 Çarşamba
SELİN GÜNSEV ile Sağlıklı Keyif Anları
Antalya da Profesyonel Yaşam Koçu olarak hizmet veren Selin hanım biz Antalya da yaşayan blog yazarı arkadaşları Antalyanın en eski caddesi olan Atatürk caddesinde çok güzel nezih bir ortamda 1983 Beyoğlu kafede Seda hanımla kendi tarifleri olan lezzetli çay ,çikolata ikramlarıyla çok güzel misafir ettiler .Güler yüzleri ve ikramları için çok teşekkür ederim .Selin hanımdan sağlıklı içeçekler ve çikolatalar hakkında çok güzel bilgiler öğrendim ...
Profesyonel yaşam koçu SELİN GÜNSEV Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünü bitirdikten sonra İngilizce İşletme Master'ı yapmıştır.Üniversite eğitimi sürecinde kazandığı Avrupa Birliği Bursları ile İtalya ve Polonya'da Üniversite öğrenimine İnsan Davranışları (Human Behaviour) konusunda devam etmiştir. Bu temel üzerine Tesco Academy ve Adler Fakültesi'nde profesyonel koçluk , Newyork Style Academy 'de profesyonel koçluk ve profesyonel imaj eğitimini tamamlamıştır.
2012 yılından itibaren Antalya'da kendi ofisinde profesyonel koçluk ve eğitmenlik yapmaktadır. Eğitim verdiği konulardan bazıları; İletişim, Kisisel ve Kurumsal İmaj, Liderlik, Motivasyon Yaratma, Değişim Yönetimi, Stres Yönetimi, Duygusal Zeka, Aktivite yönetimi, Çalışan işletim modeli süreçleri, Etkin satın alma, Değişim yönetimi, Delagasyon, Düşük performansı yönetme, İşe alım süreçleri, Kurum içi koçluk, Bireysel koçluk, Müzakere becerileri, Performans yaratma ve geliştirme, Proje yönetimi, Rekabet yönetimi, Takım kurma, Temel becerileri geliştirme olarak ön plana çıkmaktadır.
Etkinliğimiz öncesi bizi çok güzel misafir ettiler .
Yeşil kahve ve değişik mateli vanilyalı tarçınlı lezzetli çayları portakallı çikolata denedik veee Selin hanımın şekersiz lezzetli meyveli bitter çikolataları sizde bu tatlardan denemek isterseniz en kısa zamanda 1983 BEYOĞLU cafeye bir uğrayın .......
basında biz
http://www.sabah.com.tr/akdeniz/2015/10/23/bloggera-saglikli-keyif-anlari-etkinligi
4 Kasım 2015 Çarşamba
AÇELYA AKKOYUN ile EN HAMARAT BENİM PRİL
Pril, Türkiye’nin hamarat hanımlarını arıyor.
Açelya Akkoyun şehrinize geliyor...
Temizlikte üstün performans gücüne sahip Pril,
Türkiye’nin hamarat hanımlarını arıyor. Türkiye’yi il il gezen ünlü
marka; Ankara, Antalya, Bursa, İstanbul, İzmir, Kayseri ve Trabzon’un
aralarında olduğu, ülkemizin değişik bölgelerinden belirlenen 7 farklı şehre
konuk oluyor. Pril, ziyaret ettiği şehirlerde birbirinden güzel
sürprizler ve keyifli etkinlikler yapıyor. Aynı zamanda marka yüzü Açelya
Akkoyun ile birlikte bu şehirlerde hanımlarla buluşan Pril, gerçekleştirdiği
keyifli yarışmalar ile o şehrin en hamarat hanımlarını belirliyor. Pril
daha sonra hamarat hanımları İstanbul’da buluşturacak ve içlerinden birine
beyaz eşya seti hediye edecek. Hanımlar, bu heyecanlı
serüveni, (@PrilTurkiye) resmi Instagram
hesabından da takip edebiliyor.
Yılların uzman
gücü Pril’den çok özel yarışma! Paylaş, kazan, sürpriz hediyeleri kaçırma…
Bulaşıkta temizliğin köklü ve yenilikçi ismi Pril, @PrilTurkiye
resmi Instagram hesabın üzerinden de ödüllü bir yarışma gerçekleştiriyor. @PrilTurkiye
Instagram hesabını takip edip, fotoğrafını #enhamaratbenim Hashtag’i ile
@PrilTurkiye’yi mentionlayarak paylaşanlar, Pril’den sürpriz
hediyeler kazanma şansı yakalıyor.
Henkel dünya çapında Çamaşır ve Ev Bakımı, Beauty
Care ve Yapıştırıcı Teknolojileri olmak üzere üç iş biriminde lider markalar ve
teknolojilerle faaliyet göstermektedir. 1876 yılında kurulan Henkel; Persil,
Schwarzkopf ve Loctite gibi tanınmış markaları ile faaliyet göstermekte ve hem
tüketici ürünleri hem de endüstriyel alanda, global olarak pek çok pazar
liderliği bulunmaktadır. Tüm dünyada yaklaşık 50.000 çalışanı bulunan Henkel,
2014 mali yılında 16 milyar 400 milyon Euro’luk satış ve 2,6 milyar Euro’luk
faaliyet karı gerçekleştirmiştir. Henkel imtiyazlı hisse senetleri, Almanya DAX
borsa endeksine kayıtlıdır.